NEDEN FOTOVOLTAİK CAM GÜNEŞ IŞIĞINI ELEKTRİĞE DÖNÜŞTÜREBİLİR?--MAC Glass, güneş panelinin ilk kapısını açıyor

Çatıdaki o parıl parıl güneş panellerinin yanından her geçtiğimde, sadece birkaç cam parçası gibi göründüğü halde nasıl olur da güneş ışığını elektriğe dönüştürebiliyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Daha sonra asıl sırrın görünüşte sıradan olan fotovoltaik camda yattığını öğrendim.

Bu, pencereleriniz için kullanılan sıradan cam değildir. Fotovoltaik cam, daha çok "güneş ışığı yakalayan" bir cihaza benzer. Bu camın üç önemli görevi vardır: İlki, güneşin geçmesine engel olmaksızın süzülmesini sağlamak, ikinci olarak içindeki değerli elektrik üreten çipi korumak ve son olarak, dolu ile sağanak yağmura dayanabilmektir. Sıradan bir camın ışık geçirgenliği yaklaşık %91 iken fotovoltaik camda bu oran %94'ün üzerine çıkabilir. Bu %3'lük farkı hafife almayın; bu, her gün yaklaşık yarım saatlik güneş ışığı yakalamak anlamına gelir!

Güneş camı fabrikasını ziyaret ettiğimde mühendis bana iki parça cam gösterdi: "Sol taraf sıradan bir cam, sağ taraf ise ürünümüz." Gözle bakıldığında ikisi de tamamen aynı görünüyordu. Ancak o ultraviyole feneri açtığında mucizevi bir şey oldu - sıradan cam dışarıdaki ultraviyole ışınları engellerken, güneş camı bu ışınların geçişine rahatça izin veriyordu. Mühendis gülümseyerek şöyle dedi: "Bu ultraviyole ışınlar da enerjidir, bunları ziyan etmemeliyiz."

Beni en çok şaşırtan cam yüzeyindeki "görünmezlik pelerini" oldu. Mikroskop altında camın yüzeyinin insan saçı kalınlığından daha küçük piramit desenlerle kaplı olduğu görüldü. Bu desenler güneş ışığının "kavis yaparak" geçmesini sağlayarak yansıma kaybını azaltıyordu; sanki ışık için bir otoyol inşa ediliyordu. Fabrika öğretmeni Fu, buna "antirefleks teknolojisi" adı verildiğini ve ilham kaynağının aslında nilüfer yapraklarının yüzeyinden geldiğini söyledi - doğa, nilüfer yapraklarına zaten mükemmel bir tasarımı önceden yazmıştı.

Geçen yıl fotovoltaik enerji santrali memleketimde kurulduğunda özelikle o cam panellere dokunmuştum. Yüzeyi sıcak ve konforluydu ancak panelin altında yer alan batarya hücrelerinin çalışma sıcaklığı uygun seviyede tutuluyordu. Kurulum ekibinden biri bana bunun nedeninin özel malzemelerle karıştırılmış olan camın hem şeffaf hem de ısıyı dağıtan özellikte olması olduğunu, tıpkı güneş panellerine "akıllı klima" kurmak gibi olduğunu anlatmıştı.

Şimdi her güneş ışığının güneş paneline vurduğunu gördüğümde sayısız fotonun bu özel cam katmanından geçip güneş hücrelerine enerji aktarırken itinayla çalışan küçük elfler gibi hayal ediyorum. Ve bizim alışkın olduğumuz bu cam parçası, milyarlarca yıldır süren güneş enerjisi bayrak yarışını sessizce tamamlıyor - eski çağ yıldızlarının enerjisini hayatımızı aydınlatan elektriğe dönüştürüyor.